Ayrıca, önceliği kâr elde etmek olmayan yeni bankacılık modellerinin önü açılması da bu sürecin ayrılmaz parçalarından biri olacak. Son yirmi yılda net sıfıra emisyon hedefini gerçekleştirmek için erişilmesi gereken hedefler de yeniden tanımlandı. Özellikle şirketlerin emisyon azaltma politikaları yerine atmosfere bırakılan emisyonlara karşılık olarak ağaç dikmek gibi telafi stratejilerine yönelmeleri, karbon saydamlığı alanında “bilime dayalı hedefler” kavramını öne çıkardı. Karbon Saydamlık Projesi, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact), Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ortaklığında Bilime Dayalı Hedefler adında yeni bir girişim daha başlatıldı. Bu veri tabanında şirketlerden net sıfır politikalarını açıklarken iklim bilimiyle uyumlu kıstasları temel alan bir yol haritası hazırlamaları şart koşuluyor. Girişimin sitesinden, bankacılık ve finans sektöründe net sıfır taahhüdünde bulunan şirketlerin isimlerine erişmek mümkün. Ekim 2021 itibariyle Türkiye’den altı banka henüz hedef açıklamasalar da net sıfır emisyon taahhüdünde bulunmuş (TSKB, Garanti BBVA, Vakıfbank, Albaraka, İş Bankası, Yapı Kredi). Oysa Türkiye’de kirliliğe ve çevre talanına karşı köklü, yıllar yılı verilen mücadelelerle giderek genişleyen yurttaş hareketleri iklim ajandasını sırtlıyor.

İklim ve ekoloji doğası gereği belirli ölçüde uzmanlaşma ve konuya hâkimiyet gerektiriyor. Ancak gazeteciler konuyu anlatan öznelere dönüşmekten ziyade, olayları çarpıtmadan doğru terminoloji ve metodolojiyle gerçeğe en yakın şekilde sunan birer aktarıcı ya da anlatıcı rolünü üstlenmeli. Nehir ve Deniz’in söyleşimiz boyunca vurgulamaya çalıştığı üzere, ODTÜ Çevre Topluluğu’nun yasaklanması üniversitede gerek akademisyenlerin gerekse öğrencilerin özgürlüklerinin üzerindeki baskının sonuçlarından biri. Deniz, topluluk üyelerinin açığa alınan iki akademisyen, ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde araştırma görevlisi Sibel Bekiroğlu ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde araştırma görevlisi Mehmet Mutlu’nun nöbetine destek verdiğini anlatıyor. Hatta nöbete destek verdikleri için iki öğrenciye rektörlük tarafından soruşturma açıldığını, bir öğrencinin de bursunun kesildiğini söylüyor. “Sibel ve Mehmet hocamızla başlayan bu dalganın büyüyeceğini düşünüyorum ben. Akademisyenler bir sürü konudan şikâyetçiler ama bunun için rektörlük alanında nöbete gelmiyorlar. Orta Doğu Teknik Üniverpin-up casinomhub giriş giriş (ODTÜ) bir zamanlar Türkiye’nin en canlı, hür kampüslerinden biriydi. Ancak 2014’te Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kampüsteki ağaçları keserek yol inşa etme girişimine karşı gösterilerin bastırılmasıyla başlayan özgürlüklerin daraldığı süreç, daha sonraki yıllarda mezuniyet törenlerinde gökkuşağı bayrağı açan öğrencilerin yargılanmasıyla devam etti. Son olarak, 17 Haziran’da odağına iklim krizi ve ekolojiyi alan bir etkinlik rektörlük tarafından yasaklandı. Raporda Çanakkale, Adana, Hatay, Kütahya, Maraş, Muğla ve Zonguldak’ta hâlâ faaliyette olan kömür santrallerinin üzerinde çalışma yapılarak birçok sonuca varıldı. Buna göre, Çanakkale’deki beş kömürlü termik santralin 2030 yılına kadar kapatılması halinde, her 100 erken ölümden 90’ı önlenebilir.

Bu gücün kullanılmasında coğrafya, ekonomi, bilim ve teknoloji politikaları, eğitimli nüfus, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının dağılımı ve erişilebilir olması önem taşımaktadır. “Yavaş Gıda” akımının tarihi, 1986’da Roma’da Mc Donald’s şubesinin açılışına karşı düzenlenen protesto eylemine dayanıyor. 1990’lı yıllardan itibaren tarımda GDO’ların yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir direniş doğdu. Günümüzde ise C40 Şehirler ağı bünyesinde gıda üretim ve tedarik sürecinde sera gazını azaltmanın gerekli olduğuna dair bilinç yükseliyor. Ağ tarafından hazırlanan, şehirlere israfı ve gıda atıklarını azaltmak, organik tarım metotları ile üretilen gıdaları yurttaşlara sunmak konusunda sorumluluklar atayan deklarasyonu hâlihazırda 14 üye şehir imzaladı. Net sıfır emisyon hedefine kanun gibi bağlayıcı olmayan, ancak uzun vadeli stratejilerin pratiğe geçirilmesini sağlayan çeşitli politika belgelerinde yer veren 18 ülke daha bulunuyor. – Sanayi, tarım ve kentsel planlama politikalarında enerji verimliğini arttırmaya yönelmek, bunu sağlayacak yeni teknolojilerin ve süreçlerin geliştirilmesini desteklemek. – Hükümetler yöre halklarının önceden, herhangi bir baskı altında kalmadan ve yapılacak projenin doğaya etkilerine dair bütün bilgilere sahip bir biçimde, sürecin her aşamasında onayını aramalı.

Kimi yatırımcılara göre bu meblağ finans dünyası için bir “eşik noktası” oluşturuyor. Bir başka deyişle, geri dönüşü olmayan bir ivmenin yakalandığını savunuyorlar. Bu şemsiye altında bankalar “Net Sıfır Bankacılık Birliği” adıyla bir ağ oluşturdular. 21 Nisan 2021’de 43 bankayla birlikte kurulan ağda Ekim 2021 itibariyle 29 ülkeden 60 banka yer alıyor (yeni imzalarla sürekli güncellenen listeye şuradan ulaşabilirsiniz). Türkiye’den tek üye Garanti BBVA, zira bankanın İspanyol hâkim ortağı BBVA girişimin ilk imzacılarından. Toplam yatırım maliyetinin yanında, çalışmada bankalar ayrıca Paris Anlaşması doğrultusunda fosil yatırımları sonlandırma çabaları ve bunları yenilenebilir enerji yatırımlarıyla dengelemek suretiyle geliştirdikleri net sıfır emisyon uygulamaları çerçevesinde ele alındı. Raporda net sıfır emisyon politikası açıklayan 17 bankanın çoğunun bunları uygulamada zayıf ve yetersiz kaldığı vurgulanıyor, özellikle fosil yakıtlara yatırımların sonlandırılmasına ilişkin çok daha kararlı adımlar atılması gerektiği ifade ediliyor. Bunların başında en doğal ve düşük maliyetli çözümlerden biri olan ağaç dikmek ve tabiatın, özellikle de biyosfer rezervi olarak belirlenen bölgelerin korunması geliyor. Bu çerçevede kendilerine net sıfır emisyon hedefi koyan ülkelerin ya da uluslararası şirketlerin, ağaç dikme programlarına yatırım yapmak suretiyle karbon yakalanmasına katkı sağlamayı taahhüt ettiklerini görmek mümkün. Atmosfere yayılan sera gazının karbon yakalama çözümleriyle denkleştirilmesine “karbon telafisi” (carbon offset) adı veriliyor.

Sadece suyun yüzeyini kaplayan köpükler olarak anladık,” diyor Prof. Dr. Mustafa Sarı. Rapora göre, kömür santrallerinin 2030’a kadar kapatılmayıp sürecin 2050 yılına sarkması durumda ise Türkiye ağır sağlık sorunları ve sağlık maliyeti ile karşı karşıya kalacak. 2030 yılına kıyasla 2050’de erken ölüm oranı yedi kat, sağlık maliyeti, hastaneye yatış ve iş gücü kaybı altı kat artacak. Yüzyılın ortalarından önceki sanayi öncesi zamanlardan o kadar büyük ki, bunun insan kaynaklı iklim değişikliği dışında herhangi bir şey olma ihtimali neredeyse sıfır” sözleriyle endişesini dile getirdi. Birleşmiş Milletler’in (BM) 2018 verilerine göre, tüketicilerin moda trendlerine göre uygun fiyatlı erişim sağlamayı hedefleyen hızlı moda endüstrisi küresel karbon emisyonlarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 2 ila 8’ini oluşturuyor. Maliye, SGK, Kredi Yurtlar Kurumu ve benzeri devlet kurumları, bu birimlere borcunuz olduğunda ve ödemesi geciktiğinde hesabınıza kısmi bloke ya da bloke koyabilir. Bu kurumlar dışında MASAK adıyla anılan Mali Suçlar Araştırma Kurulu da hesap blokesi işlemi yapabilir. Bu kurum tarafından konulan blokeler, hesaplara yüksek tutarların giriş ve çıkışı olduğunda gerçekleşebilir. Burada amaç, hesap sahibinin kara para aklama suçuyla ilişiği olup olmadığının araştırılmasıdır.

  • Yapılan analizde patent, marka, tasarım ve faydalı model için entropi ağırlıkları sırasıyla; %20, %14, %43 ve %23 olarak belirlenmiştir.
  • Bu gelişmenin ne anlama geldiğini astrofizikçi ve popüler bilim yazarı Doç.

Geleneksel bankacılığın yanı sıra kooperatif modelini benimseyen çok sayıda banka da etik banka olarak hizmet veriyor. Fransa merkezli Crédit Cooperatif, Danimarka’da kurulan Merkur Cooperative Bank ve ABD’de faaliyet gösteren National Cooperative Bank bunlardan bazıları. Özellikle Paris Anlaşması sonrası iklim kriziyle mücadele hareketinin kitlesel boyut kazanmasıyla bankacılık sektörü de karbon emisyonu azaltma vaatlerinde bulunmaktan geri kalamadı. Ancak izleme projeleri de gösteriyor ki eylemler çoğu zaman söylemlerle örtüşmüyor. Money Rebellion gibi hareketler, Reclaim Finance gibi STK’lar ve BankTrack gibi araçlar sayesinde banka ve finans kuruluşları üzerinde baskının sürekli tutulması sağlanabiliyor. Nehir ve Deniz’le Ankara’da, Milli Kütüphane’nin çaprazında yer alan Adnan Ötüken Parkı’nda buluşuyoruz. İkisi de güler yüzlü ve samimi, kampüste okudukları bölümlerin yanında yürüttükleri faaliyetlere tutkuyla bağlı.

Büyük güçlerin dünya egemenliği ve denetimini simgeleyen jeostratejik yaklaşım rakip güçlerin sınırlandırılmasını hedeflemektedir ve strateji buna göre çizilmektedir. Bu stratejilerden gerek Soğuk Savaş öncesinde ve Soğuk Savaş süresince ve sonrasında önemini sürdüren canevi(kalpgah)-kenarkuşak/heartland-rimland dir. Soğuk Savaş la ideoloji ve politikanın önem kazanması jeostratejinin jeopolitikle içiçe geçmesine neden olmuştur ve jeostratejik yaklaşımlar jeopolitik modellerde de belirleyiciliğini korumuştur. Jeoekonomik modelde ise ekonomik egemenlik ve üstünlük, devletlerin yaşamsal çıkarları için dünya coğrafyasını yeniden biçimlendirmektedir. İlkel jeoekonomik yaklaşımda küresel güçlerin dünyayı paylaşımı ve barış içinde birarada yaşama aracı olarak öngörülen jeoekonomik modelde merkez-çevre/core-periphery ayrışması ile her merkez ülke etrafında oluşturulan bir çevresel alan vardır. İleri de daha ayrıntılı incelenecek olan jeoekonomik model, dünyanın iklim kuşakları ve coğrafi şartlar temelinde, sanayi merkezleri etrafında bölüştürülmesini esas alır. Jeokültürel yaklaşımla oluşturulan modellemelerde temel ayrım doğu-batı ayrımıdır ve bu ayrımın en son ve belirgin biçimini Batılı, Latin, Afrikalı, Ortodoks, Müslüman, Konfüçyen, Budist, Hindu ve Japon ayrımları ile çizilen medeniyetler dünyası oluşturmaktadır. Soğuk Savaş sonrasının belirsizliğinde yükselen ve düşen Medeniyetler Çatışması kurgusu çok kutuplu ve çok medeniyetli bir dünyada çatışma, ayrışma ve yakınlaşmaların kültür ve daha doğrusu din/mezhep temelinde gerçekleşeceğini ileri sürmektedir. Dünyanın çeşitli biçimlerde kurgulanması ve modellendirilmesi özellikle 1970 li yıllardan sonra, politik ve ekonomik coğrafyanın kesişme noktasındaki araştırmalar, küreselleşme, risk toplumu ve yeni jeopolitik dünya düzeninin oluşumuna sarılan coğrafyacılarla artmıştır. Bu çalışmalarda daha çok küreselleşme çerçevesinde uluslararası ekonomik ilişkiler ön plana çıkmış ve bu dönüşüm incelenmiştir (Tuathail ve Shelly, 2002). %7 üst sınır endişesi yaşayan bankacılık sektörü, KGF kredilerini daha çok düşük risk taşıyan, ödeme performansını bildikleri, hali hazırdaki mevcut müşterilerine kullandırma eğiliminde oluyorlar. Bu durumların önüne geçebilmek için KGF kefaleti ile verilen kredilerin, yeni bir kredi sigorta kurumu oluşturularak bu sigorta kurumu vasıtasıyla sigortalanmasının sağlanması gerekmektedir.

Sağlık maliyetleri ise yüzde 82 oranında, yaklaşık 24 milyar eurodan 4 milyar euroya gerileyecek. Maraş’taki Afşin Elbistan A ve B kömürlü termik santrali üretimi durdurduğunda her 100 erken ölümden 83’ü önlenebilir. 9 milyar euro olan sağlık maliyeti yüzde 80 oranında düşerek 2 milyon euroya gerileyecek. Muğla’daki üç kömürlü termik santralinin çalışmasına son verilmesi, her 100 erken ölümden 88’ini engelleyebilir. Sağlık maliyetleri ise yüzde 84 oranında düşerek, 36 milyar eurodan 6 milyar euroyainecek. Son olarak Zonguldak’taki dört kömürlü termik santralinin faaliyetinin sona erdirilmesiyle ise her 100 erken ölümden 88’i önlenebilir. Sağlık maliyetleri de yüzde 85 düşerek, 37 milyar eurodan 5 milyar euroya gerileyecek. Türkiye’de erken ölümlerin, her yıl trafik kazalarında hayatını kaybedenlerden 20 kat fazla olduğunu belirten HEAL Türkiye Sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal araştırmaya dair, “Sağlık sistemi üzerindeki maliyetinide göz ardı etmemek gerekiyor. 2020 yılında Türkiye’nin sağlık harcaması 250 milyar TL (15,5 milyar euro) oldu. Önümüzdeki yedi yılda kömürden çıkılırsa bu rakamın 12,5 katı kadar sağlık harcaması önlenebilir” diye konuştu.

Özellikle bankalar ve finans şirketlerinin yıllarca fosil yakıtlara verdikleri destekleri gizlemeye çalıştıkları ifade ediliyor. Bu yüzden emisyon verilerinin şeffaflıkla paylaşılması ve verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin izlenmesi büyük önem taşıyor. Tam da bu yüzden, son 20 yılda şirketlerin faaliyetlerini izleyen çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve girişim ortaya çıktı. Raporlarda bankaların kömür santrallerine, kömür madenciliğine, doğalgaza, off-shore petrol üretimine ya da kaya petrolü üretimine verdikleri desteklere ayrı başlıklar altında yer veriliyor. Verilerin oluşturulmasında titiz bir metodoloji izlenerek Bloomberg’in banka işlemleri veritabanı esas alınmış. Ayrıca dünyanın önde gelen ilk 30 kömür ve doğalgaz şirketiyle ilgili IJGlobal’in verilerine başvurarak bilgiler perçinlenmiş. Bu çerçevede Bloomberg’in sınıflandırma kriterlerine göre fosil yakıtların çıkarılmaları, taşınması veya aktarımı, yakılarak enerjiye dönüştürülmesi ya da depolanması alanında faaliyet gösteren şirketler raporda değerlendirilmiş.

Elaine Vanderberg developed a passion for storytelling from a young age, inspired by her love of reading. Her journey into writing began unexpectedly when her granddaughter requested a bedtime story. This led to the creation of her first book, "Chloe," and sparked a series of stories addressing common childhood challenges, including "Timmie, the Timid Cloud," "Sammie the Sad Salamander," and "Cora, an All Alone Girl." Vanderberg aims to empower children through her narratives, instilling the belief that they can overcome obstacles and succeed if they have faith in themselves. Her books are a heartfelt blend of imagination and valuable life lessons.
Elaine Vanderberg

Share This
Skip to content